ONLİNE KAR DAĞITIM
TABLOSUHAZIRLAMA VE HESAPLAMA
6102
SAYILI TÜRK TİCARET KANUNUN
KAR DAĞITIMI VE YASAL YEDEKLERE İLİŞKİN MADDELERİ
SEKİZİNCİ
BÖLÜM
Kâr, Kazanç ve Tasfiye Payı
A) Kâr ve tasfiye payı hakkı
I - Genel olarak
MADDE
507- (1) Her pay sahibi,
kanun ve esas sözleşme hükümlerine
göre pay
sahiplerine dağıtılması kararlaştırılmış net dönem
kârına,
payı oranında katılma hakkını haizdir. Şirketin sona ermesi
hâlinde her pay sahibi, esas sözleşmede sona eren
şirketin
mal varlığının kullanılmasına ilişkin, başka bir
hüküm
bulunmadığı takdirde, tasfiye sonucunda kalan tutara payı oranında
katılır.
(2) Esas sözleşmede payların bazı türlerine tanınan
imtiyaz
haklarıyla özel menfaatler saklıdır.
(3) Sermaye Piyasası Kanunu ve ilgili mevzuat
hükümleri
saklıdır.
II
- Hesaplama biçimi
MADDE
508- (1) Esas
sözleşmede aksine bir hüküm yoksa,
kâr ve tasfiye
payı pay sahibinin sermaye payı için şirkete yaptığı
ödemelerle orantılı olarak hesap edilir.
(2) Yıllık kâr, yıllık bilançoya göre
belirlenir.
B) Kâr payı, hazırlık dönemi faizi ve
kazanç payı
I
- Kâr payı
MADDE
509- (1) Sermaye
için faiz ödenemez.
(2) Kâr payı ancak net dönem kârından ve
serbest yedek
akçelerden dağıtılabilir.
(3) Kâr payı avansı, Sermaye Piyasası Kanununa tabi olmayan
şirketlerde, Sanayi ve Ticaret Bakanlığının bir tebliği ile
düzenlenir.
II
- Hazırlık dönemi faizi
MADDE
510- (1) İşletmenin tam
bir şekilde faaliyete başlamasına kadar geçecek hazırlık
dönemi için pay sahiplerine, Türkiye
Muhasebe
Standartlarına uygun olmak koşuluyla, özellikli varlık
niteliğindeki yatırımların maliyetine yüklenmek
üzere,
belirli bir faiz ödenmesi esas sözleşmede
öngörülebilir ve bu dönemle sınırlı
olmak
üzere, faiz ödemelerinin en geç ne zamana
kadar
süreceği belirtilir.
(2) İşletme yeni paylar çıkarılarak genişletilecek olursa,
sermayenin artırılmasına dair olan kararda, yeni pay sahiplerine,
özellikli varlık niteliğindeki yatırımların maliyetine
yüklenmek üzere, belirli bir süreyle en
geç yeni
yatırımın işletmeye alındığı güne kadar faiz ödenmesi
kabul
olunabilir.
III
- Kazanç payları
MADDE
511- (1) Yönetim
kurulu üyelerine kazanç payları, sadece net
kârdan ve
ancak kanuni yedek akçe için belirli ayrım
yapıldıktan ve
pay sahiplerine ödenmiş sermayenin yüzde beşi
oranında veya
esas sözleşmede öngörülen daha
yüksek bir
oranda kâr payı dağıtıldıktan sonra verilebilir.
C)
Geri alma hakkı
I - Kötüniyet hâlinde
MADDE
512- (1) Haksız yere ve
kötüniyetle kâr payı veya hazırlık
dönemi faizi
alan pay sahipleri, bunları geri vermekle
yükümlüdür. Yönetim kurulu
üyelerinin
kazanç payları hakkında da aynı hüküm
uygulanır.
(2) Geri alma hakkı, paranın alındığı tarihten itibaren beş yıl
geçmekle zamanaşımına uğrar.
II
- Şirketin iflası hâlinde
MADDE
513- (1) Şirketin iflası
hâlinde, yönetim kurulu üyeleri şirket
alacaklılarına
karşı, iflasın açılmasından önceki son
üç yıl
içinde kazanç payı veya başka bir ad altında
hizmetlerine
karşılık olarak aldıkları ve fakat uygun ücreti aşan ve
bilanço uygun bir ücret miktarına göre
tedbirli bir
tarzda düzenlenmiş olsaydı ödenmemesi gereken
paraları geri
vermekle yükümlüdürler.
(2) Sebepsiz zenginleşmeye ilişkin hükümler gereğince
alınması mümkün olmayan paraların geri verilmesi
yükümlülüğü yoktur.
(3) Mahkeme, hâlin bütün gereklerini
göz
önünde bulundurarak takdir hakkını kullanır.
I
- Kanuni yedek akçe
1. Genel kanuni yedek akçe
MADDE
519- (1) Yıllık
kârın yüzde beşi, ödenmiş sermayenin
yüzde
yirmisine ulaşıncaya kadar genel kanuni yedek akçeye ayrılır.
(2) Birinci fıkradaki sınıra ulaşıldıktan sonra da;
a) Yeni payların çıkarılması dolayısıyla sağlanan primin,
çıkarılma giderleri, itfa karşılıkları ve hayır
amaçlı
ödemeler için kullanılmamış bulunan kısmı,
b) Iskat sebebiyle iptal edilen pay senetlerinin bedeli için
ödenmiş olan tutardan, bunların yerine verilecek yeni
senetlerin
çıkarılma giderlerinin düşülmesinden sonra
kalan kısmı,
c) Pay sahiplerine yüzde beş oranında kâr payı
ödendikten sonra, kârdan pay alacak kişilere
dağıtılacak
toplam tutarın yüzde onu,
genel kanuni yedek akçeye eklenir.
(3) Genel kanuni yedek akçe sermayenin veya
çıkarılmış
sermayenin yarısını aşmadığı takdirde, sadece zararların kapatılmasına,
işlerin iyi gitmediği zamanlarda işletmeyi devam ettirmeye veya
işsizliğin önüne geçmeye ve
sonuçlarını
hafifletmeye elverişli önlemler alınması için
kullanılabilir.
(4) İkinci fıkranın (c) bendi ve
üçüncü fıkra
hükümleri, başlıca amacı başka işletmelere
katılmaktan ibaret
olan holding şirketler hakkında uygulanmaz.
(5) Özel kanunlara tabi olan anonim şirketlerin yedek
akçelerine ilişkin hükümler saklıdır.
2.
Şirketin iktisap ettiği kendi pay
senetleri için ayrılan yedek akçe ve yeniden
değerleme
fonları
MADDE
520- (1) Şirket, iktisap
ettiği kendi payları için iktisap değerlerini karşılayan
tutarda
yedek akçe ayırır. Bu yedek akçeler, anılan
paylar
devredildikleri veya yok edildikleri takdirde iktisap değerlerini
karşılayan tutarda çözülebilirler.
(2) Yeniden değerleme fonu ile ilgili mevzuat uyarınca pasifte yer alan
diğer fonlar, sermayeye
dönüştürüldükleri ve
yeniden değerlendirilen aktifler amorti edildikleri veya
devredildikleri takdirde çözülebilirler.
II
- Şirketin isteği ile ayırdığı
yedek akçe
1. Genel olarak
MADDE
521- (1) Yedek
akçeye yıllık kârın yüzde beşinden fazla
bir tutarın
ayrılacağı ve yedek akçenin ödenmiş sermayenin
yüzde
yirmisini aşabileceği hakkında esas sözleşmeye
hüküm
konabilir. Esas sözleşme ile başka yedek akçe
ayrılması da
öngörülebilir ve bunların
özgülenme amacıyla
harcanma yolları ve şartları belirlenebilir.
2.
Çalışanlar ve işçiler
lehine yardım akçesi
MADDE
522- (1) Esas
sözleşmede şirketin yöneticileri,
çalışanları ve
işçileri için yardım kuruluşları kurulması veya
bunların
sürdürülebilmesi amacıyla veya bu amacı
taşıyan kamu
tüzel kişilerine verilmek üzere yedek akçe
ayrılabilir.
(2) Yardım amacına özgülenen yedek
akçelerin ve diğer
malların şirketten ayrılması suretiyle bir vakıf veya kooperatif
kurulması zorunludur. Vakıf senedinde, vakıf malvarlığının şirkete
karşı bir alacaktan ibaret olacağı da
öngörülebilir.
(3) Şirketin bu amaca özgülediği yedek
akçeden başka,
yöneticilerden, çalışanlardan ve
işçilerden aidat
alınmışsa, iş ilişkisinin sonunda, vakıf senedine göre yapılan
ayrımdan yararlanamadıkları takdirde çalışanlara ve
işçilere hiç değilse ödedikleri tutarlar
ödeme
tarihinden itibaren kanuni faiziyle birlikte geri verilir.
III
- Kâr payı ile yedek
akçeler arasında ilgi
MADDE
523- (1) Kanuni ve esas
sözleşmede öngörülen isteğe bağlı
yedek
akçeler ayrılmadıkça pay sahiplerine dağıtılacak
kâr payı belirlenemez.
(2) Genel kurul;
a) Aktiflerin yeniden sağlanabilmesi için gerekliyse,
b) Bütün pay sahiplerinin menfaatleri dikkate
alındığında,
şirketin sürekli gelişimi ve olabildiğince kararlı
kâr payı
dağıtımı yönünden haklı
görülüyorsa,
Kanunda ve esas sözleşmede
öngörülenlerden başka
yedek akçe ayrılmasına da karar verebilir.
(3) Esas sözleşmede hüküm bulunmasa bile,
genel kurul,
şirketin işçileri için yardım sandıkları ve diğer
yardım
örgütleri kurulması veya bunların
sürdürülebilmesi amacıyla veya diğer yardım
ve hayır
amaçlarına hizmet etmek üzere, bilanço
kârından yedek akçe ayırabilir.